Divan-ı Mezalim Nedir?
Divan-ı Mezalim (Divanı mezalim), Adaletli ve istişareye dayalı karar verme süreçlerini simgeleyen danışmalı yönetim biçimi. İslâm devletinin temel özelliklerinden biri olarak yönetim tarihinde kayda geçmiştir.
Mezâlim Divanı veya Mezâlim Mahkemeleri, İslâm tarihinde adliye teşkilâtı’nın son derece önemli ve bir o kadar da dikkat çeken bir kurumudur.Bir kısım İslâm alimleri anılan bu mahkemelerin kaynağını Hz. Muhammed (sav) dönemindeki uygulamalarda temellendirmektedirler.
Peygamber olmadan önce “emin” sıfatıyla Kabe’de Hacerü’l-Esved meselesini hallederek, kamu düzenini sağlamaya yönelik olarak önemli bir işlevi yerine getirmesi ve Peygamberlik görevi ile birikte Hz. Peygamberin Medine’ye hicretten sonraki dönemde Müslümanlar ile Medine’de bulunan Yahudi kabileleri arasındaki anlaşmazlıklarda sorunların çözümü için tek müracaat mercii olması bu görüşün oluşturulmasına mesnet teşkil etmiştir.
Gazneliler, Selçuklular, Harezmşahlar ve Zengîler döneminde ‘Mezâlim Divânı’na Türk hükümdarları bizzat gelmişlerdir. Selçuklular pazartesi ve perşembe olmak üzere haftanın iki günü “Mezâlim Divânı” tertip etmişlerdir. Divan oturumlarında hükümdar, sosyal konumuna bakmadan herkesin şikâyetini dinler ve dâvâsına bakardı. Hükümdarların halkı ‘kendi kulağıyla dinleme’ geleneği uzun bir dönem revaç bulmuş, Büyük Selçuklular’dan sonra Harezmşahlar ve Zengiler döneminde de devam ettirilmiştir.
Teşkilât bakımından Osmanlı devlet örgütlenmesinin esin kaynağı olan Selçuklu ve Memlûk Devletlerinde Mezâlim Mahkemeleri’nin işlevlerini Osmanlı devletinde aslî görevi halkın şikayetlerini dinlemek olan “Divan-ı Hümâyun” yerine getirmiştir.
Divan-ı Mezalim’in Görevleri:
Divanı Mezalimin Görevleri:
- İdareciler ve memurlar hakkındaki şikâyetlerin incelenmesi,
- Divan kâtipleri ile vakıfların denetlenmesi,
- Kadı mahkemelerinde verilen kararların uygulanması,
- Muhtesibin yerine getiremediği kararların uygulanması.
