Hatay’ın Türkiye’ye katılması:
Ankara Antlaşması ile Fransızlara bırakılan Hatay’da özerk bir yönetim kurulacak ve ve Fransa buradaki Türklerin haklarını koruyacaktı. Fakat Fransızlar, antlaşmanın bu koşullarına uymadılar. Özellikle Hatay’da Türk kültürünü yok etmeye çalıştılar. Hâlbuki Hatay’ın çoğunluğu Türk’tü ve Türkçe resmî dil olarak kalacaktı. Hatay’ın ana vatana katılmasına çok önem veren Atatürk “Kırk asırlık Türk yurdu yabancı elinde kalamaz.” sözüyle bu bölgenin
Türkiye’ye katılması için gereken çabayı göstereceğini vurguladı. Atatürk bu sözlerini 1938 yılında güney illerine gerçekleştirdiğibir gezi ile destekledi Atatürk hasta olmasına rağmen saatlerce ayakta ordunun geçit törenini izledi. Bu konuda ne kadar kararlı olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
1936 yılında Fransa, mandası altında olan Suriye’nin bağımsızlığını tanıyıp Hatay’ı da bu devletin egemenliğine bıraktı. Bu durum karşısında Türkiye de Milletler Cemiyetine başvurarak Hatay’ın geleceğine Hatay’da oturanların karar vermesini istedi. Öneri kabul edilerek Fransa ile Türkiye arasında görüşmeler başladı. Sonunda Hatay’da bağımsız bir Türk devletinin kurulması konusunda anlaşmaya varıldı.
Bir anayasa hazırlanarak seçimler yapıldı ve Bağımsız Hatay Devleti kuruldu (2 Eylül 1939). Bu tarihten sonra Türkiye ile Fransa arasındaki görüşmeler devam etti ve sonunda Hatay’ın Türkiye’ye bağlanması kabul edildi. Bunun üzerine Hatay Millet Meclisi Türkiye ile birleşme kararı aldı (23 Haziran 1939).
7 Temmuz 1939’da da Hatay Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bağlandı ve il oldu.
Hatay’ın Türkiye’ye katılması Atatürk’ün dış politikadaki büyük başarısının bir göstergesidir.