Huzurlu Bir Toplum Oluşturmak ve Korumak Ahlakla mı Hukukla mı Sağlanır?
Ahlaktır Tezi:
Huzurlu bir toplum oluşturmak ve korumak ahlak ile sağlanır. Hukuk her ne kadar kanunları belirleyici olsa da eğer insanlarda iyi ahlak ve bilinç yoksa huzurlu bir toplumun oluşması mümkün değildir. Bu nedenle huzurlu bir toplum için ahlak birinci şarttır.
Hukukun buradaki önemi elbette göz ardı edilemez. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi, huzurlu bir toplum için iyi ahlak şarttır ve hukuk tek başına yeterli değildir. Çünkü toplumun huzuru ve güvenliği ancak ahlaki öğelerle sağlanabilir.
Eğer insanlar ahlaklı ise birbirlerine saygılı olur ve kimsenin hakkını yemeye çalışmaz bu nedenle insanlar arasında sorun yaşanmaz ve hoşgörü topluma hakim olur. Kimse hakkı olmayan birşeyi yapmaz veya yaptırmaya çalışmaz. Herkes uygun, ölçülü, saygılı davranışlar içerisinde olur bu nedenle insanlar arasında sorun çıkmayacağı için huzurlu bir toplum olur.
Hukutur Tezi:
Fakat tüm bunlara rağmen bazen insanlar son derece dürüst ve ahlaklı da olsa ahlak göreceli olacağı için mutlaka genel hukuk kurallarına ihtiyaç vardır. Çünkü kişi aslında gerçekten kimseye zarar vermediği ve yaptığının doğru olduğunu düşünebilr en azından kötü niyetli bir şekilde yapılmamış olabilir bu durumda hukuk genelin fikrini yansıtması açısında mutlaka olmalıdır ve adalet sağlanıp topluma huzur getirilmelidir. Adalet sağlanmazsa huzurda olmaz.
Demek ki ahlak kişisel adalettir. Bir insanın ahlaklı olması hem kendi hem de toplumu için büyük erdemdir ama toplumun her isteğini yansıtamayacak kadar bireysel bir davranıştır diyebiliriz. Bu nedenle tek başına yeterli olmayacaktır. Toplumun genelinin adaleti için hukukta gereklidir. Yani toplumsal huzur = adalet diyebiliriz.
Sonuç olarak:
Ahlak; bireysel adaleti sağlamada etkilidir.
Hukuk; toplumsal adaleti sağlamada etkilidir.
Eğer bu iki kavram bir araya gelirse huzurlu bir toplum oluşmuş ve korunmuş olur.